Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, 12 Temmuz Cumartesi günü Kızılcahamam’da yapılan açıklamalarda “Beyaz Toroslar” ile ilgili kullanılan ifadeler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a çağrıda bulundu.

Tanrıkulu, kamuoyuna yaptığı açıklamada, geçmişte faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların simgesi haline gelen “Beyaz Toros”un toplumsal hafızadaki yerini hatırlatarak, bu metaforun bazı savcılar tarafından tehdit unsuru gibi kullanıldığını ileri sürdü.

Tanrıkulu açıklamasında, geçmişte yaşadığı bir olayı da paylaşarak şunları kaydetti:

“Benim evimin önünde de bir Beyaz Toros bekledi. Dönemin Cumhuriyet Başsavcısı beni arayıp ‘Sakın kapıyı açma, sakın dışarı çıkma’ dedi. O geceyi hiç unutmadım. Bu travma şahsi değil, toplumsaldır.”

CHP Genel Başkanı’nın da gündeme getirdiği bir konuyu hatırlatan Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturmada görevli bir savcının masasındaki “Beyaz Toros” maketinin dikkat çekici olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bugün, Genel Başkanımız Beyaz Toros’u metafor olarak kullanan bir savcıya vurgu yaptı. Bu savcının masasında bir Beyaz Toros maketi var. Ve bu isim, Ekrem İmamoğlu hakkında açılan soruşturmaların başında yer alıyor. Bu tabloyu görmezden gelemezsiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kızılcahamam’daki konuşmasında “Beyaz Toroslar ve köy yakmalar” ile ilgili “bir dönemin kötü uygulamaları” ifadesini kullanmasının “tarihi” olduğunu belirten Tanrıkulu, bu sözlerin fiiliyata da yansıması gerektiğini söyledi.

Tanrıkulu açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Geçmişin faili meçhul cinayetlerine vurgu yapan, bu Beyaz Toros metaforunu kullanan savcılar görevdeler ve belediye başkanlarına, bürokratlara, iş insanlarına düşman ceza hukuku uygulayan soruşturmaları yürütüyorlar. Sözüm Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a, Adalet Bakanı’na ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na: Bu mu sizin hesap sormanız?”